St. Wolfgang

St. Wolfgang

Bad Ischl ile arası yaklaşıl 19 km. Saat 16’da kasabaya varıyoruz.

Bir tarafta cam gibi göller diğer tarafta Alp zirveleri.

Dar, dolambaçlı sokaklar.

Kafelere ve yerel el sanatları satan mağazalara ev sahipliği yapan renkli, ahşap çatılı Alp binaları.

Bu zanaatkarlar aynı zamanda St. Wolfgang’daki Noel pazarının Avusturya’nın en iyilerinden biri olarak bilinmesinin nedenlerinden biridir.

Kasaba bir estetik harikası. Dingin bir sayfiye yeri.

Ünlü otellerinden Hotel Schwarzes Rössl (Hotel Siyah At)

En ünlü oteli ise Hotel Weissen Rössl (Hotel Beyaz At). Diğerinden iki kat pahalı ve göl kenarında.

Yine kasabadan manzaralar.

Aziz Wolfgang Kilisesi ve Sunağı

Göl kıyısında yer alan Gotik bir kilise.

Efsaneye göre M.S. 976 yılında Regensburglu Aziz Wolfgang bir baltayı dağdan aşağıya atmış ve baltanın indiği yere bir kilise inşa edeceğini bildirmiş. Balta, bugün bu kilisenin olduğu yerde durunca bu kilise yapılmış. İlk kez 1183’te adı geçen bir hac kilisesidir. Bugünkü mimarisine 15. yüzyılda kavuşmuş.

Özelliği ise sunağı.

Hikayesi şöyle; Barok dönemde, Gotik tarzın modası geçiyor hatta eski moda ve çirkin olarak görülüyor. Bu tür eserler birçok yerde değiştiriliyor.

Ancak Aziz Wolfgang’ın sunağı o zamanlar bir şaheser olarak görüldüğünden istisna olmuş. Barok yenisi ile beraber ziyaretçilerini bekliyor.

Sunağı yapan, bölgedeki en önemli erken Rönesans sanatçısı Michael Pacher.

@tr.khanacademy sitesinden aldığım bazı bilgileri aktarmak istiyorum. (Sık karşılaştığım ve faydalandığım bir site bu.)

Sunak neredeyse tavana kadar ve ince işçilik ile 1479-81 yıllarında yapılmış. Heykel, resim ve mimarinin bir birleşimi gibi. Nadir rastlanan bir özellik bu.

Ortada Meryem’in cennetin kraliçesi olarak taç giydiği  sahne var.

Soldaki figür; gölün, kasabanın ve kilisenin adını aldığı Aziz Wolfgang.

Sunak oldukça derin. Nadir bir özellik. Eser bir tür sahne gibi. Hareketli gibi görünüyor. İnce işlenmiş detaylar ışığı iyi yansıtıyor. Sahne canlı gibi. Gerçek ve İncil’deki figürlerin dünyası birleşiyor. İnsan bedeni ve mekanı üç boyutlu bir biçimde tasvir etmeye yarayan tüm Rönesans tekniklerinin bir araya geldiği bu eser sayesinde bu eşsiz deneyim yaşanabiliyor. Tam bir sanat eseri.

Etraftaki tablolarda Meryem’in hayatından sahneler var. Aşağıdaki tablolarda İsa bebekken gerçekleşen olaylar yer alıyor.

Evet bu güzel kasabayı yaklaşık 1 saatte gezip akşam yemeğimizi burada yiyor ve Salzburg’a dönüyoruz.